Robert FISK
The Independent
The Independent
30 küsur yıl önce Suriye’de Habur Nehri’ne bakan tepelikte
Ermeni soykırımı kurbanlarının kafataslarını ve kemiklerini çıkarmıştım.
Dişlerinde çürüme olmadığına göre genç insanlardı ve 20’nci yüzyılın ilk
‘holocaut’unda -1915’te Osmanlı Türkleri tarafından bir halkın planlı şekilde
ortadan kaldırılmasında- katledilen 1.5 milyon Hıristiyan Ermeniden sadece
birkaçıydı.
Suriye’nin Deyr ez Zor şehrinin kuzeyine düşen Habur Nehri
değiştiğinden kemikleri bulmak zordu. O kadar çok ceset tepeleme yığılınca
akışı bozulmuştu ve sular doğuya kaymıştı. Koskoca nehrin bu yüzden yönü
değişmişti. Yanımdaki Ermeni arkadaşlar kemikleri aldı ve –Holocaust’u hâlâ
inkâr eden ‘modern’ Türk devleti utansın ki- seri kitle katliamında öldürülen
Ermenilerin anısına ithaf edilen Deyr ez Zor’daki büyük Ermeni kilisesinin
yeraltı mezarlığına koydu.
Ve şimdi, medyada hemen hiç yer almasa da bu tüyler
ürpertici ölüm tarlaları yeni bir savaşın ölüm tarlalarına dönüştü. Ermeni
kurbanların kemikleri üzerinde Suriye iç savaşı yürütülüyor. Ve tarihi Suriye
topraklarında sığınacak yer bulmuş Ermeni soykırımından kurtulanların
torunları, yeniden kaçmak zorunda bırakılıyor Lübnan’a, Avrupa’ya, Amerika’ya.
Ermeni kurbanların kemiklerinin güya son dinlenme yeri olması gereken kilise de
yeni savaşta hasar gördü ama kimse failleri bilmiyor.
Şam Piskoposu Armash Nalbandyan’ı aradım, bana kilise hasar
görse de mihraba bir şey olmadığını söyledi. Kilisenin Ermeni soykırımının
hatırası kadar önemli olmadığını ve asıl endişelenilmesi gerekenin bu hatıranın
zarar görmesi olduğunu belirtti. İtiraf etmeliyim ki pek de güzel bir bina
olmayan kilise, her şeye rağmen bir tanıktır ve Ermeni soykırımının bir anıtı
olarak, her taşı, İsrail’de Yahudi Holocaust’u kurbanları için dikilen Yad
Vaşem anıtı kadar kutsaldır. Ve İsrail devleti –Türkler kadar utanç verici
biçimde- Ermeni soykırımının soykırım olmadığını iddia etse de İsrailliler,
Ermeni katliamlarından kendi dillerinde holocaust anlamına gelen Şoah diye söz
eder
.
Halep’teki Ermeni kilisesi, Özgür Suriye Ordusu tarafından
yakılıp yıkıldı, hani şu Amerikalılar ve Körfez’deki Sünni Araplar tarafından
finanse edilip silahlandırılarak Esad rejimiyle savaştırılan ‘iyi’ isyancılar
tarafından. Suriye muhalefetinin tümüyle kontrolündeki tek eyalet başkenti olan
Rakka’da, Selefi savaşçılar Ermeni Şehitler Katolik Kilisesi’ni kırıp döküp
içindeki eşyaları yaktı. Ve 1915’te Ermeni ırkını yok etmeye çalışmış Türklerin
torunları olan yüzlerce Türk savaşçı, Ermeni kilisesine saldıran Kaide
bağlantılı savaşçıların saflarına katılmış vaziyette. Saat kulesinin
tepesindeki haç yıkılmış, yerine Irak Şam İslam Devleti’nin bayrağı çekilmiş.
Hepsi bu değil. Ermenilere hak ettikleri devleti vermeyen 1.
Dünya Savaşı’nın kurbanları 11 Kasım’da anılırken Şam’daki Ermeni Ulusal
Mukaddes Tercümanlar Okulu’na bir, iki okul otobüsüne de iki top mermisi düştü.
Ermeni öğrenciler Hovhannes Atokanian ve Vanessa Bedros öldü. Bir gün sonra
Beyrut’tan Halep’e giden bir otobüs dolusu Ermeni, yolları kesilerek soyuldu.
İki gün sonra Halep’te Kevork Bogasian top mermisiyle öldürüldü. Suriye’de
Ermenilerin can kaybı sadece 65 ama bence biz bunu 1.500.065 olarak düşünmeliyiz.
100’den fazla Ermeni de kaçırıldı. Elbette Suriye’deki pek çok Hıristiyan gibi
Ermeniler de Esad destekçisi olarak nitelenemeyecekleri halde, Esad rejimine
karşı devrimin destekçileri değil.
Ermeniler, iki yıl sonra, kendi holocaust’larının 100’üncü
yılı için anma etkinlikleri düzenleyecek. Ermeni soykırımından kurtulmuş pek
çok kişiyle tanışmıştım, hiçbiri artık hayatta değil. Halihazırdaki Suriye
devrimini destekleyen Türkiye devleti de aynı yıl, Mustafa Kemal Atatürk ’ün
ülkesini ittifak devletlerinin işgalinden kurtardığı kahramanca bir savaş olan
Çanakkale Zaferi’ni anacak. Orada Ermeniler de savaşmıştı, elbette Türk
üniformalarıyla. Zaferden çok kısa süre sonra onların ailelerini yok etmiş olan
Türk devletinin, 2015 gelip çattığında, Çanakkale’deki Ermeni askerlerini
hatırlamayacağına istediğiniz paraya bahse girerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder