19 Ocak 2007’de, Hrant Dink’in, İstanbul’un en işlek
caddelerinden birinde, güpegündüz katledildiğini duyduğumuz andan itibaren
hepimiz katili biliyorduk. İçimizde biriktirdiğimiz hüznümüz ve öfkemizle
sokakları doldurduk. Devletin adalet mekanizmalarının nasıl işleyeceğini
bugünkü gibi, o gün de biliyorduk. Katledilen devrimciler, faili meçhuller, iş
cinayetlerinde öldürülen işçiler, soykırım mağdurları, kadınlar ve LGBTİ’ler,
ötekileştirilen, yok sayılan halklar için, bu ülkede adalet hiçbir zaman yoktu,
Hrant için de olmayacaktı! Devletin adalet tiyatrosu, Hrant Dink davasında bir
kez daha “Perde!” dedi.
Kendi çocuklarının hırsızlıklarını örtbas etmek için iki
binden fazla polisi görevden alanlar, Sivas Katliamı savunucularını vekil
yaptı, Roboskî Katliamı’na “Kusursuz operasyon” dedi, Gezi Direnişi’nde yedi
canımızı katlettiklerinde aynı polislerin yazdığı “destan”ı övdü. Hrant’ın
katlinde, devletin tüm suç şebekeleri ile cinayeti ortaklaşa işlediği ortada
iken, tek bir sorumlu bile yargılanmadı.
Bu adalet oyununa tarihin hiçbir döneminde seyirci kalmadık,
kalmayacağız!
Cemaat ve Erdoğan’ın iktidar kavgasından bizlere,
Hrant’ların, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Medeni
Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik’lerin
katledilmeyeceği, kentin ve doğanın talan edilmeyeceği, eşit, özgür ve kardeşçe
yaşayabileceğimiz bir ülke çıkmaz. Sömürü ve tahakkümden arındırılmış bir dünya
ancak mücadele ile kurulur. Hrant’ın hesabı sokakta sorulur!
“Bir çocuktan katil yaratan karanlık”tan hesap sormak için,
19 Ocak Pazar günü, saat 13.30’da Taksim’de buluşuyor, Hrant’ın düştüğü kaldırıma
yürüyoruz.
Nor Zartonk, AKA-DER, DÖB, DAF, Emek ve Özgürlük Cephesi,
EHP,Gençlik Muhalefeti, Halkevleri, Halkların Anayasası, Hêvî LGBT, İşçi
Mücadele Derneği, İşçinin Sesi, Kaldıraç, Partizan, ÖDP, Sosyalist Demokrasi
için Yeniyol