İşçilerin, işsizlerin, emekçilerin, aydınların,
öğrencilerin, gençlerin, direnişçilerin, kadınların, LGBT’lerin, ‘az’ların ve
‘çok’ların birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, eşitlik,
özgürlük, kardeşlik ve barış için herkesi 1 Mayıs’ta Taksim’e, Nor Zartonk’la
birlikte yürümeye çağırıyoruz!
On iki yıllık iktidarı boyunca ülkeyi milliyetçilik,
muhafazakarlık ve popülizm doğrultusunda, sosyal hakları azaltarak, yüksek
vergiler ve özelleştirme ile hukuk tanımaz bir şekilde yöneten R. T. Erdoğan,
demokrasiyi de iki dudağı arasına hapsetmiştir.
Asimilasyoncu ve inkârcı politikalara karşı çıkan halkların,
sosyal adaletsizliğe ve çalışma koşullarının geriletilmesine karşı çıkan
emekçilerin, hidroelektrik, termik ve nükleer santrallere karşı doğadan yana
olan köylülerin, kültürel mirasın yok edilmesine karşı ‘Emek bizimdir’
diyenlerin, özgürlüklerini ve parkını savunan Gezi direnişçilerinin, cinsel
ayrımcılığa karşı ‘biz de varız’ diyenlerin payına her zaman devlet şiddeti
düşmektedir. Yasaklar, sansür ve baskı günbegün artarak devam etmektedir.
Taşeronlaştırma ve işçileri sosyal güvenceden yoksun kayıt
dışı çalıştırma gibi insan hayatını hiçe sayan uygulamalar bir devlet
politikası olarak sürdürülmektedir. Patronların kazancı uğruna iş güvenliği hiçe
sayılarak, emekçiler ölüme mahkum edilirken, meslek örgütlerinde örgütlenen ya
da sosyal güvence talep eden emekçilerin işten çıkarılması olağanlaşmıştır.
Üretimde, kent ve ülke yönetiminde söz, yetki ve karar her halktan işçi ve
emekçilerin olmalıdır!
Yasaklara, yolsuzluğa ve yoksulluğa savaş açmak vaadiyle
iktidara gelen AKP Hükümeti, yolsuzluk ve rüşvete batmış durumdadır. AKP,
sağlık ve eğitimi giderek daha fazla piyasalaştırırken, yoksullar köy
yollarının kapalı olmasından dolayı can vermektedir.
Sermayenin dayattığı, beslendiği ve yönlendirdiği bir kavram
olarak küreselleşmenin hayatımızdaki karşılığı; tektipleşme, düşük maaş ve
hayat standartları, güvencesiz çalışma ve sadece yoksulları etkileyen küresel
krizler olmaktadır. Bu olumsuzluklara duyulan öfke ise bilinçli bir şekilde
milliyetçi kanallara akıtılmakta, kitlelerin öfkesi sorunun/sistemin
merkezinden uzak tutulmakta, halklar arasındaki barışa saldırılarak, hedef
şaşırtılmaktadır. Körüklenen milliyetçilik, militarist çözümler olarak tezahür ettiğinde,
bu durum bize yediğimiz ekmeğin küçülmesi ve toplu katliamlar olarak geri
dönmektedir. Bu milliyetçilik, ötekini ezme ve yok etme olarak tezahür
ettiğinde ise bize linçler ve nefret cinayetleri olarak geri dönmektedir. Bu
bağlamda AKP’nin popülist politikalarına esir etmeden barışı ve halkların
kardeşliğini savunmak elzemdir!
Erkek egemen sistemin topluma dayattığı tek tip kadın ve
erkek modeli, cinsiyetçiliği yeniden üretmekte, kadınlara yönelik taciz,
tecavüz, şiddet olayları ve cinayetler artarak devam etmektedir. LGBTİ’ler için
tehdit ve cinayet normalleşmekte, tüm bu şiddete karşı yargı organları ‘üç
maymun’u oynayarak, failleri korumaktadır. Çelişkinin temel kaynağı olan erkek
egemen sistem sorgulanmadığı gibi, devlet eğitim, din ve medya gibi
aygıtlarıyla bu sistem olağanlaştırımaktadır.
Ezilenlerin öfkesinden korkan AKP hükümeti, hukuk tanımaz
bir biçimden bizleri kent merkezlerinden kovarak, 1 Mayıs’ı tüm anlamından
koparmak istemektedir. Nor Zartonk olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da birlik,
mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta; ‘Eşitlik, Özgürlük, Kardeşlik ve
Barış’ şiarını yükseltmek için YESAYAN’ların, ŞAHUMYAN’ların, MANUŞYAN’ların ve
HRANT’ların ruhuyla Taksim 1 Mayıs Alanı’ndayız!
Gezi Parkı’na sahip çıkanlar; emeklerine ve ekmeklerine de
sahip çıkacak!
YAŞASIN 1 MAYIS!
ԿԵՑՑԷ՛ 1 ՄԱՅԻՍ
EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, KARDEŞLİK ve BARIŞ!
ՀԱՒԱՍԱՐՈՒԹԻՒՆ, ԱԶԱՏՈՒԹԻՒՆ, ԵՂԲԱՅՐՈՒԹԻՒՆ եւ ԽԱՂԱՂՈՒԹԻՒՆ
NOR ZARTONK / ՆՈՐԶԱՐԹՕՆՔ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder